Kanser tedavi sürecinde anlamını bilmediğimiz bazı terimler kullanılmaktadır. Süreci yaşayanların zorlanmaması için kanser terimler sözlüğü oluşturulmuştur.
a
Adjuvan tedavi: Kanserli hücreleri öldürmeye yönelik ilk tedaviye ek olarak verilen kemoterapi, radyasyon ve hormonal tedaviler ya da bunların birleşimi, yardımcı ek tedavi. Genellikle cerrahi tedaviden sonra kanserin geri gelmemesi için yapılan tedaviye bu ad verilir.
Aile Geçmişi Ve Genetik Risk: Kişinin ailesinden birinin hastalığa yakalanmış veya atlatmış olması, kişide kanser riskinin artmasının nedeni olabilir.
Akciğer kanseri
Akit: Allojenik KİT (doku uyumlu vericiden alınan iliğin hastaya verilmesi)
Akut: Hızlı, kısa süreli
Alfa-fetoprotein (ALP): Germ hücreli tümörlere özgü biyokimyasal gösterge
Alopesi: Saç kaybı
Alternatif tıp: Tıbben kabul edilmiş tedaviler dışındaki, tamamlayıcı tedaviler
Analjezik: Ağrı kesici
Anemi: Kansızlık
Anksiyete: Endişe
Anoreksi: İştahsızlık
Antiemetik: Kusma önleyici
Antienflamatuar: İltihap (yangı) azaltıcı
Antioksidant: Oksitlenmeye karşı koruyucu
Aile Geçmişi Ve Genetik Risk: Kişinin ailesinden birinin hastalığa yakalanmış veya atlatmış olması, kişide kanser riskinin artmasının nedeni olabilir.
Akciğer kanseri
Akit: Allojenik KİT (doku uyumlu vericiden alınan iliğin hastaya verilmesi)
Akut: Hızlı, kısa süreli
Alfa-fetoprotein (ALP): Germ hücreli tümörlere özgü biyokimyasal gösterge
Alopesi: Saç kaybı
Alternatif tıp: Tıbben kabul edilmiş tedaviler dışındaki, tamamlayıcı tedaviler
Analjezik: Ağrı kesici
Anemi: Kansızlık
Anksiyete: Endişe
Anoreksi: İştahsızlık
Antiemetik: Kusma önleyici
Antienflamatuar: İltihap (yangı) azaltıcı
Antioksidant: Oksitlenmeye karşı koruyucu
b
Benign: İyi huylu, selim, adenom.Kanser şüphesi olmayan hücre. Büyümenin vücudun diğer bölümlerine sıçramayacak olması
Biyolojik tedavi: Bedenin savunma sistemini uyararak tedavi etme yöntemi
Biyopsi: Teşhis koymak amacıyla, hücre ve doku örneği alınması. Alınan parçaların mikroskop altında incelenmesi. Biyopsinin iğne yardımıyla yapılmasına iğne biyopsisi adı verilir. İnce ya da kalın iğne biyopsisi olabilir.
Blast: Hücrelerin olgunlaşmamış anormal şekliBrakiterapi: Doğrudan tümöre yada çok yakınına radyoaktif madde yerleştirilmesi (implantasyonu) ile yapılan internal tedavi biçimi. Bazı durumlarda internal radyasyon tedavisi denir.
Böbrek kanseri
BT Bilgisayarlı tomografi: X ışını aracılığı ile görüntüleme
c-ç
Carcinoma İn Situ (CSI): Yanlız hücrelerde başlayan, başka dokulara veya vücudun başka bölümlerine sıçramamış kanser türü.
Cilt kanseri
Çocukluk çağı kanseri
d
Destek tedavi: Kemoterapinin yan etkileriyle savaşta kullanılan tedaviler
Cilt kanseri
Çocukluk çağı kanseri
d
Destek tedavi: Kemoterapinin yan etkileriyle savaşta kullanılan tedaviler
Diagnoz: Tanı
DNA: Kromozomlarda genlerin temel yapısı
e
Ekimoz: Deride geniş morluklar, kanamalar
Eksternal (dışarıdan) ışınlama: Kanser hücrelerine yüksek enerjili ışın vermeyi amaçlayan bedenden belli uzaklıktaki bir cihazdan yapılan tedavi.
Ekstravazasyon: Damar dışına ilaç veya serum sızması
Emboli: Damarı tıkayan pıhtı
Enflamasyon: İltihap, yangı
Endometrium kanseri
Evreleme: Vücuttaki yayılımına göre kanser hastalığın derecesinin belirlenmesi
Eksternal (dışarıdan) ışınlama: Kanser hücrelerine yüksek enerjili ışın vermeyi amaçlayan bedenden belli uzaklıktaki bir cihazdan yapılan tedavi.
Ekstravazasyon: Damar dışına ilaç veya serum sızması
Emboli: Damarı tıkayan pıhtı
Enflamasyon: İltihap, yangı
Endometrium kanseri
Evreleme: Vücuttaki yayılımına göre kanser hastalığın derecesinin belirlenmesi
f
Fibroid: Genellikle uterusta bulunan iyi huylu tümördür.
Florid: Dişlerin zarar görmesini engelleyen kimyasal bileşim.
Folik asit: Hücre çoğalmasında etkili bir vitamin
Fotosensivite: Işığa aşırı duyarlık
g
Florid: Dişlerin zarar görmesini engelleyen kimyasal bileşim.
Folik asit: Hücre çoğalmasında etkili bir vitamin
Fotosensivite: Işığa aşırı duyarlık
g
Gamma knife - Cyber knife: Küçük bir alanda gama ışınları odaklanarak tedavi
Gen: Kromozomu oluşturan kalıtım bilgilerini taşıyan yapılar
Gen Tedavisi: Kalıtsal hastalıkları gen nakli yaparak düzeltme
Gen Testi: Kalıtsal hastalıkları bozuk geni arayarak bulmaGray: Radyasyonda emilen doz birimi ( 1 Gy = 100 Rad)
h
Gen: Kromozomu oluşturan kalıtım bilgilerini taşıyan yapılar
Gen Tedavisi: Kalıtsal hastalıkları gen nakli yaparak düzeltme
Gen Testi: Kalıtsal hastalıkları bozuk geni arayarak bulmaGray: Radyasyonda emilen doz birimi ( 1 Gy = 100 Rad)
h
HDR Brakiterapi: Yüksek dozlu uzaktan yüklemeli, internal radyasyon tedavisi
Hematolog: Kan bilim uzmanı
Hemogram: Tam kan sayımı
Hiperkeratoz: Deride aşırı kalınlaşıp sertleşme
HLA tiplemesi: Kemik iliği nakli için hastadan ve yakınlarından kan alınarak doku grubu antijenlerinin belirlenmesi
ı-i-j
Hematolog: Kan bilim uzmanı
Hemogram: Tam kan sayımı
Hiperkeratoz: Deride aşırı kalınlaşıp sertleşme
HLA tiplemesi: Kemik iliği nakli için hastadan ve yakınlarından kan alınarak doku grubu antijenlerinin belirlenmesi
ı-i-j
İncebağırsak kanseri
İmmun sistem: Bağışıklık sistemi
İmmunoterapi: Bağışıklığı artırıcı ilaçlar ile tedavi
İnsidans: Sıklık
İnternal ışınlama: Radyoaktif madde içeren taşıyıcıların dokuya yerleştirilerek yapılan tedavi.
İnterstisyel tedavi: Radyoaktif maddenin doku içine yerleştirilmesi ile yapılan tedavi.
İntra-operatif ışınlama: Eksternal tedavinin bir çeşidi. Cerrahi ile aynı anda tümör yatağına ve çevresini yüksek dozlar kullanılarak yapılan ışınlama.
İntrakaviter tedavi: Radyoaktif maddenin beden boşluklarına yerleştirilmesiyle yapılan tedavi.
İntramüsküler (İM): Kas içine
İntratekal (İT): Beyin-omurilik sıvısı içine
İntravenöz (İV): Damar içine
İnvazif: Yayılımcı
İnvaziv Kanser: Kanserin vücudun belirli bir bölümünde oluşması ve diğer dokulara yayılmasıdır.
k
Kanser
İmmun sistem: Bağışıklık sistemi
İmmunoterapi: Bağışıklığı artırıcı ilaçlar ile tedavi
İnsidans: Sıklık
İnternal ışınlama: Radyoaktif madde içeren taşıyıcıların dokuya yerleştirilerek yapılan tedavi.
İnterstisyel tedavi: Radyoaktif maddenin doku içine yerleştirilmesi ile yapılan tedavi.
İntra-operatif ışınlama: Eksternal tedavinin bir çeşidi. Cerrahi ile aynı anda tümör yatağına ve çevresini yüksek dozlar kullanılarak yapılan ışınlama.
İntrakaviter tedavi: Radyoaktif maddenin beden boşluklarına yerleştirilmesiyle yapılan tedavi.
İntramüsküler (İM): Kas içine
İntratekal (İT): Beyin-omurilik sıvısı içine
İntravenöz (İV): Damar içine
İnvazif: Yayılımcı
İnvaziv Kanser: Kanserin vücudun belirli bir bölümünde oluşması ve diğer dokulara yayılmasıdır.
k
Kanser
Kan kanseri
Karaciğer kanseri
Karsinojen: Kanser yapıcı
Karsinom: Kötü huylu, habis, malign
Kateter: Sıvıların bedene girmesini sağlayan, kanala takılan tüp.
Kemoterapi: Kanser hücrelerini etkileyen ilaçlarla yapılan tedavi.
KİT: Kemik iliği transplantasyonu, ilik nakli (AKİT: Allojenik KİT, OKİT: Otolog KİT)
Klinik Çalışmalar: Gerçek hastaları kapsayan araştırmalardır.
Kolon kanseri
Kolonoskopi: Uzun, esnek ve ucunda kamera, ışıklı, kesme ve toplama düzeni bulunan ve makattan girilerek kalın barsaktakianormalliklerin taramasının yapılması ve incelenmesidir.
Kolposkopi: Büyüteçli bir alet yardımıyla rahim ağzının gözlenmesi ve incelenmesidir.
Konstipasyon: Kabızlık
Konvansiyonel tedavi: Bilinen standart tedavi biçimi
Kromozom: Kalıtım materyeli
Kronik: Uzun süreli, yavaş gelişen
l
Karaciğer kanseri
Karsinojen: Kanser yapıcı
Karsinom: Kötü huylu, habis, malign
Kateter: Sıvıların bedene girmesini sağlayan, kanala takılan tüp.
Kemoterapi: Kanser hücrelerini etkileyen ilaçlarla yapılan tedavi.
KİT: Kemik iliği transplantasyonu, ilik nakli (AKİT: Allojenik KİT, OKİT: Otolog KİT)
Klinik Çalışmalar: Gerçek hastaları kapsayan araştırmalardır.
Kolon kanseri
Kolonoskopi: Uzun, esnek ve ucunda kamera, ışıklı, kesme ve toplama düzeni bulunan ve makattan girilerek kalın barsaktakianormalliklerin taramasının yapılması ve incelenmesidir.
Kolposkopi: Büyüteçli bir alet yardımıyla rahim ağzının gözlenmesi ve incelenmesidir.
Konstipasyon: Kabızlık
Konvansiyonel tedavi: Bilinen standart tedavi biçimi
Kromozom: Kalıtım materyeli
Kronik: Uzun süreli, yavaş gelişen
l
Lampektomi: Sağlıklı bir hücreye yayılabilen tümörün çevreden az miktar dokuyla birlikte çıkartılması (genellikle meme kanserinde kullanılır)
Laparoskopi, laparatomi: Vücut boşluklarının cerrahi olarak açılarak veya bir boru ile girilerek tetkiki, gerekirse tedavisi
Lenf bezleri: Vücutta savunma hücrelerini üreten bezler
Lenfoma: Lenf sisteminden kaynaklanan kanser türü
Lob: Parçalı organlarda bölüm, kısım (Akciğer lopları, Karaciğer lopları vb.)
Lökopeni: Akyuvar sayısı düşüklüğü
Lomber ponksiyon: Beyin omurilik sıvısını incelemek için belden iğne ile sıvı alınması
Lösemi: Kan kanseri. ALL (Akut lenfoblastik lösemi); AML (Akut myeblastil lösemi);
Laparoskopi, laparatomi: Vücut boşluklarının cerrahi olarak açılarak veya bir boru ile girilerek tetkiki, gerekirse tedavisi
Lenf bezleri: Vücutta savunma hücrelerini üreten bezler
Lenfoma: Lenf sisteminden kaynaklanan kanser türü
Lob: Parçalı organlarda bölüm, kısım (Akciğer lopları, Karaciğer lopları vb.)
Lökopeni: Akyuvar sayısı düşüklüğü
Lomber ponksiyon: Beyin omurilik sıvısını incelemek için belden iğne ile sıvı alınması
Lösemi: Kan kanseri. ALL (Akut lenfoblastik lösemi); AML (Akut myeblastil lösemi);
KML (kronik miyeloid lösemi)
m
m
Malignant (Kötü Huylu): Habis, karsinom. Kötü huylu kanserli hücrelerin oluşması ve bu hücrelerin vücudun diğer bölümlerine sıçrayabilmesi.
Mamografi: Anormal durumların kontrolü için memenin röntgen filminin çekilmesidir.
Mastektomi: Kanserin bulaştığı göğsü almaya yönelik yapılan cerrahi müdahale, meme ameliyatı.
Medikal onkoloji uzmanı: Kanseri kemoterapi ile tedavi etmeye çalışan hekim.
Melenoma: Deriye rengini veren hücrelerin içinde kanserli hücrelerin bulunduğu deri kanseri türüdür.
Meme kanseri
Metastaz: Kanserli hücrelerin kan-lenf damarları veya komşuluk yoluyla diğer organlara yayılması
Mide kanseri
Morfin: Kuvvetli ağrı kesici
MR Manyetik Rezonans: Mıknatıs ve radyo dalgaları aracılığı ile görüntüleme
n
Mamografi: Anormal durumların kontrolü için memenin röntgen filminin çekilmesidir.
Mastektomi: Kanserin bulaştığı göğsü almaya yönelik yapılan cerrahi müdahale, meme ameliyatı.
Medikal onkoloji uzmanı: Kanseri kemoterapi ile tedavi etmeye çalışan hekim.
Melenoma: Deriye rengini veren hücrelerin içinde kanserli hücrelerin bulunduğu deri kanseri türüdür.
Meme kanseri
Metastaz: Kanserli hücrelerin kan-lenf damarları veya komşuluk yoluyla diğer organlara yayılması
Mide kanseri
Morfin: Kuvvetli ağrı kesici
MR Manyetik Rezonans: Mıknatıs ve radyo dalgaları aracılığı ile görüntüleme
n
Neoadjuvan Tedavi: Radyasyon ve kemoterapinin cerrahi müdahaleden önce verilmesi.
Nodül: Küçük hastalık şüphesi olan kitle
Nonmelenoma: Melenom olmayan deri kanseri türüdür.
Nötrofil: Akyuvarların enfeksiyonlara karşı savunmada önemli bir grubu
Nötropeni, Febril nötropeni: Akyuvarların bir bölümü olan nötrofil denen parçalı hücrelerin azalması. Bu azalma ateşli ise febril nötropeni adını alır.
Nüks: Tekrarlama,
o-ö
Nodül: Küçük hastalık şüphesi olan kitle
Nonmelenoma: Melenom olmayan deri kanseri türüdür.
Nötrofil: Akyuvarların enfeksiyonlara karşı savunmada önemli bir grubu
Nötropeni, Febril nötropeni: Akyuvarların bir bölümü olan nötrofil denen parçalı hücrelerin azalması. Bu azalma ateşli ise febril nötropeni adını alır.
Nüks: Tekrarlama,
o-ö
Onkolog: Kanser bilim uzmanı
Onkoloji uzmanı: Kanser tedavisinde üst ihtisas yapmış, uzmanlaşmış doktor.
Opioid: Uyuşturucu ilaç
Oral: Ağız yolu ile
Özel Prostat Antijen Ölçümü: Kandan yapılan ve prostat kanserinin erken tanısında kullanılan bir testtir.
Onkoloji uzmanı: Kanser tedavisinde üst ihtisas yapmış, uzmanlaşmış doktor.
Opioid: Uyuşturucu ilaç
Oral: Ağız yolu ile
Özel Prostat Antijen Ölçümü: Kandan yapılan ve prostat kanserinin erken tanısında kullanılan bir testtir.
p-q
PSA : Prostat kanserinin erken tanısında kullanılan ‘Prostat Antijen’ testi.
Palyatif Bakım: Kişinin yaşam kalitesini arttırmaya yönelik, geçici yarar sağlamak üzere yapılan tedavi.
Pankreas kanseri
Pap Smear: Rahim ağzını değerlendirmek, enfeksiyon ve kanser aramak için yapılan inceleme.
Parsiyel Remisyon: Tümör boyutlarının ilk boyutlarından en az ½'den fazla küçülmesi
Patolog: Kanserli dokuyu mikroskopla inceleyip tanı koyan bilim adamı
Perfüzyon: Sıvının damar yolu ile verilmesi
Periferik: Kan yayması.Kan hücrelerinin çevre kanından alınıp, boyanıp mikroskopta incelenmesi
PET (Pozitron Emisyon Tomografisi): Bir nükleer tıp yöntemi ile bilgisayarlı tomografinin birlikte kanserli hücrelerin belirlenmesine ve değerlendirilmesine dayanan görüntüleme yöntemi.
Polip: Genellikle iyi huylu olarak içi boş organlarda (ince barsak, kalın barsak, mesane gibi) gelişen tümörlerdir. Bazısının kötü huylu kansere çevirme olasılığı vardır.
Prognoz: Hastalığın nasıl ilerleyeceğini ve iyileşme ihtimalini belirtmek için kullanılan bir terimdir.
Prostat kanseri
Protez: Bedene sonradan eklenen insan yapısı organ. Meme, bacak protezi gibi.
Palyatif Bakım: Kişinin yaşam kalitesini arttırmaya yönelik, geçici yarar sağlamak üzere yapılan tedavi.
Pankreas kanseri
Pap Smear: Rahim ağzını değerlendirmek, enfeksiyon ve kanser aramak için yapılan inceleme.
Parsiyel Remisyon: Tümör boyutlarının ilk boyutlarından en az ½'den fazla küçülmesi
Patolog: Kanserli dokuyu mikroskopla inceleyip tanı koyan bilim adamı
Perfüzyon: Sıvının damar yolu ile verilmesi
Periferik: Kan yayması.Kan hücrelerinin çevre kanından alınıp, boyanıp mikroskopta incelenmesi
PET (Pozitron Emisyon Tomografisi): Bir nükleer tıp yöntemi ile bilgisayarlı tomografinin birlikte kanserli hücrelerin belirlenmesine ve değerlendirilmesine dayanan görüntüleme yöntemi.
Polip: Genellikle iyi huylu olarak içi boş organlarda (ince barsak, kalın barsak, mesane gibi) gelişen tümörlerdir. Bazısının kötü huylu kansere çevirme olasılığı vardır.
Prognoz: Hastalığın nasıl ilerleyeceğini ve iyileşme ihtimalini belirtmek için kullanılan bir terimdir.
Prostat kanseri
Protez: Bedene sonradan eklenen insan yapısı organ. Meme, bacak protezi gibi.
r
Radyasyon: Parçacık ışın demeti ya da dalgalar yoluyla taşınan enerji.
Radyasyon fizikçisi: Radyoterapi tedavisinde tedavi dozu ve mikdarını hesaplıyan fizik uzmanı.
Radyasyon onkolojisi uzmanı: Radyoterapi tedavisinde uzmanlaşmış doktor.
Radyoterapi: Yüksek enerjili ışınların kullanılması ile kanserli hücrelerin bölünmesinin ve çoğalmasının önlenmesidir.
Rahim kanseri
Refrakter hastalık: Kanserin tedaviye dirençli olması durumu
Remisyon: Hastalığın belirti ve bulgularının geçici veya sürekli olarak ortadan kalkması
Risk Faktörleri: Kişilerin, alışkanlıklar (sigara alkol gibi) veya genetik ve aile geçmişi sebepleriyle hasta olma ihtimalinin, riskinin artması.
Radyasyon: Parçacık ışın demeti ya da dalgalar yoluyla taşınan enerji.
Radyasyon fizikçisi: Radyoterapi tedavisinde tedavi dozu ve mikdarını hesaplıyan fizik uzmanı.
Radyasyon onkolojisi uzmanı: Radyoterapi tedavisinde uzmanlaşmış doktor.
Radyoterapi: Yüksek enerjili ışınların kullanılması ile kanserli hücrelerin bölünmesinin ve çoğalmasının önlenmesidir.
Rahim kanseri
Refrakter hastalık: Kanserin tedaviye dirençli olması durumu
Remisyon: Hastalığın belirti ve bulgularının geçici veya sürekli olarak ortadan kalkması
Risk Faktörleri: Kişilerin, alışkanlıklar (sigara alkol gibi) veya genetik ve aile geçmişi sebepleriyle hasta olma ihtimalinin, riskinin artması.
s-ş
Sarkoma: Bir çeşit bağ dokusu kanseri
Selim (benign) tümör: Kanser olmayan ve bedenin diğer organlarına sıçramayan iyi huylu tumor.
Semptom: Belirti
Serebral, Kranial: Beyine ait
Simülasyon: Tedavi edilecek alanı belirlemek, işaretlemek ve planlamak için yapılan işlemler.
Sintigrafi: Radyoizotop enjekte edilerek görüntüleme
Sistemik hastalık: Tüm vücudu ilgilendiren veya vücuda yayılmış hastalık
Stabil hastalık: Hastalığın tedavi sonrası iyileşmeme veya kötüleşmeme, aynı kalma durumu
Steroid: Kortizon. Tedavide kullanılan bir çeşit hormon
Stomatit: Ağız yarası
Subkutan (SC): Derialtı
Sürvi: Sağkalım
Selim (benign) tümör: Kanser olmayan ve bedenin diğer organlarına sıçramayan iyi huylu tumor.
Semptom: Belirti
Serebral, Kranial: Beyine ait
Simülasyon: Tedavi edilecek alanı belirlemek, işaretlemek ve planlamak için yapılan işlemler.
Sintigrafi: Radyoizotop enjekte edilerek görüntüleme
Sistemik hastalık: Tüm vücudu ilgilendiren veya vücuda yayılmış hastalık
Stabil hastalık: Hastalığın tedavi sonrası iyileşmeme veya kötüleşmeme, aynı kalma durumu
Steroid: Kortizon. Tedavide kullanılan bir çeşit hormon
Stomatit: Ağız yarası
Subkutan (SC): Derialtı
Sürvi: Sağkalım
t
Teleterapi: Radyasyon kaynağının bedenden belli uzaklıkta olması sağlanarak yapılan tedavi.
Transplantasyon: Organ nakli
Trombosit: Kanın pıhtılaşmasını sağlayarak kanamayı durduran özel kan hücreleri.
Tümör marker: Tümör belirleyici, gösterge (AFP, CEA gibi)
Tümör, Ur, Neoplazma: Hücrelerinin kontrolsüzce gereğinden fazla çoğalarak oluşturdukları iyi ya da kötü huylu kitle
Tomografi (Bilgisayarlı Tomografi, BT) : Röntgen ışınları kullanılarak vücudun içinin görüntülenmesi
Transplantasyon: Organ nakli
Trombosit: Kanın pıhtılaşmasını sağlayarak kanamayı durduran özel kan hücreleri.
Tümör marker: Tümör belirleyici, gösterge (AFP, CEA gibi)
Tümör, Ur, Neoplazma: Hücrelerinin kontrolsüzce gereğinden fazla çoğalarak oluşturdukları iyi ya da kötü huylu kitle
Tomografi (Bilgisayarlı Tomografi, BT) : Röntgen ışınları kullanılarak vücudun içinin görüntülenmesi
u-ü-v-y-z
US Ultrasonografi: Ses dalgaları aracılığı ile görüntüleme
X-ışınları: Düşük enerjilerde hastalığı tanımada, yüksek enerjilerde kanseri tedavi etmede kullanılan radyasyon.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder