Son yıllarda kadınları en çok tehdit eden kanser
türleri arasında yer alan meme kanseri, Avrupa'da her yıl 460 binin üzerinde
kadında teşhis edilirken, 130 binden fazla kadın kanserin ileri evrede olması
sebebiyle hayatını kaybediyor. Türkiye'de ise kanser tanısı konulan her 4 kadın
kanserinden 1'inin ise meme kanseri olduğu belirtiliyor.
"Özel izinle SGK geri ödeme yapıyor"
Türkiye istatistiklerine göre yüz binde 35 oranı ile
kadınlarda görülen kanserler içinde birinci sırayı alan meme kanseriyle ilgili
tanı ve tedavi yöntemlerinin geliştiğini anlatan Prof. Dr. Yeşim Eralp, "Türkiye'de
3-4 aydır kullanılmaya başlanan Pertuzumab, meme kanserli hastaların yaklaşık
yüzde 20'sinde etkili olabilen akıllı ilaç grubundan bir ilaçtır. İlaç kanserli
hücrelerin gelişimini durdurarak, hastalığın yayılmasını engelleyebiliyor.
Kemoterapi ve bir başka akıllı ilaçla uygulandığında başarı oranı yüzde 80'e
çıkıyor. İlaç 3 ve 4'üncü evrelerde kullanılabiliyor. Üçüncü evre hastalarda
şifa şansı çok daha fazla. Dördüncü evrede aslında hastanın teknik olarak şifa
şansı yoktur. Dördüncü evredeki meme kanserinde bile hastaların yarısında 5 yıl
ve ötesinde yaşam şansı sağlayabiliyor. Türkiye'de özel sağlık sigortası
bulunan hastalar tarafından bir süredir kullanılıyor. Yeni uygulamayla ilaç belirli
koşulları sağlayan hastalar için SGK'nın geri ödemesi kapsamına da alındı.
Bizim popülasyonumuzun yüzde 90'ı SGK'lı olduğu için herkesin ulaşabilmesi
açısından çok önemli bir gelişme. Hastaların çok ihtiyacı vardı. Sağlık
Bakanlığından endikasyon dışı denilen özel bir izin alınıyor. Bu izinle beraber
SGK ödeme yapıyor. Çok yakında bu da belki değişecek" dedi.
"Kronik
hastalık haline getirmek için çalışmalar yürütülüyor"
İÜ Onkoloji Enstitüsü Medikal Onkoloji Uzmanı Prof.
Dr. Yeşim Eralp, bu yöntemle ileri evre meme kanseri kadınlarının ömrünün
uzadığını belirterek, bu ilaçla tedavinin kadınlar için yeni bir umut olduğunu
kaydetti.
Meme kanserinde büyük bir hızla devam eden
araştırmalar sayesinde tedavi olanaklarında da gelişmeler yaşandığını ve bunun
pratikte hastaların tedavisine yansıdığını ifade eden Eralp, "Hastalar
için çok ciddi ve maddi yükü çok büyük olan çalışmalar sürdürülüyor. Gelecekte
bu çalışmaların sonucunda kanserin şeker hastalığı gibi bir kronik hastalık
haline gelebilmesini umut ediyoruz. Bu ilacı da içeren tedaviler sayesinde
ileri evrelerde hastaların yarısının 5 yıl ve ötesinde yaşam şansı bulmaları
bunun canlı bir kanıtı. Devam eden çalışmalar sayesinde bu tür tedavi
seçeneklerinin giderek artacağını öngörüyoruz. Bence bu hastalarımız ve tedavi
tarafında yer alan bizler için çok ümit verici bir durum."
değerlendirmesini yaptı.
Prof. Dr. Yeşim Eralp, hastaların bilime güvenmeye
devam etmelerini, bilimsel bilgi birikimiyle desteklenmemiş, gerçeklere
dayanmayan birtakım seçeneklere yönelmemesini gerektiğini söyledi.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder