Uzmanlar, ileri yaştaki anne adaylarına
gebelik öncesinde kanser taraması yaptırmasını öneriyor. Bu uyarıya özellikle
de ailesinde kanser olan anne adaylarının uyması gerekiyor.
1970'li yıllarda hamilelikte kanserin
görülme sıklığının 2 binde 1 olduğuna dikkat çeken uzmanlar, günümüzde bu
oranın binde 1'e kadar çıktığını vurguluyor.
Anne adayının hamilelikte kansere
yakalanmasının aileler için oldukça zor bir durum olduğuna işaret eden
uzmanlar, böyle bir vaka ile karşılaşılması durumunda anne ve bebeğin sağlıklı
bir şekilde kurtarmayı amaçladıklarını belirtiyor.
Hamilelikte kansere yakalanma oranının son
yıllarda arttığına da dikkat çekiliyor. Bunda hastalığın görünme oranındaki
artış kadar, geç dönemde doğum yapan kadın sayısındaki artışında etkili olduğu
vurgulanıyor.
Peki anne adaylarında genel olarak da
kadınlar da en çok hangi kanser türleri görülüyor?
Anne adaylarında en sık meme kanseri,
lösemi, rahim ağzı kanseri, melanom, kolon tümörü görülüyor.
Böyle bir vaka ile karşılaşılması
durumunda ise ne yapılabilir, nasıl bir tedavi uygulanabilir?
Kanser tedavilerinde genel olarak cerrahi
müdahale, radyoterapi ve kemoterapi uygulanmaktadır.
Ancak hamilelik durumunda radyoterapi
önerilmiyor. Cerrahi müdahale veya kemotepari ise ancak hamileliğin üçüncü
ayından sonra öneriliyor.
Uzmanlar, radyoterapinin, vücudun rahimden
uzak bölgelerinde uygulanabileceğini, ancak rahim korunamayacak durumdaysa bu
yöntemin ertelenmesi veya hamileliğin sonlandırılması gerektiğini belirtiyor.
Rahim ağzı kanserine yakalanan bir anne
adayında ise doğum için sezaryenin tercih edilmesi gerektiği öneriliyor. Uzmanlara
göre Sezaryenin kansere pozitif ya da negatif bir etkisi yok.
Hamile bir bayanın kanser taramasında
mutlaka simir alınması ve rahim ağzının değerlendirilmesi gerekiyor.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder