İmmünoonkoloji
ya
da diğer adıyla immünotepari yani
bağışıklık sistemini geliştirmeye yönelik tedavi kanser tedavisinde yeni umut oluyor. İmmünoonkoloji yöntemiyle
kanser tümörlerinin yok edilmesinde sevindirici sonuçlar alınmaya başlandı. İngiltere
ve ABD'de yapılan araştırmalar, vücudun bağışıklık sisteminin
kuvvetlendirilerek tümörün yok edildiği immünoonkoloji
yönteminin, cilt ve kan kanserlerinden
sonra mesane kanserinde de olumlu
sonuç verdiğini ortaya koydu.
Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Tarık Esen, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada hastalıklarla
mücadelede en büyük silahın vücudun kendi bağışıklık sistemi olduğunu
belirterek, son yıllarda bilimsel çalışmalarda buna ağırlık verildiğini
söyledi.
Bağışıklık sisteminin kuvvetlendirilmesi esasına
dayanan yöntemin farklı kanser türlerinin tedavisinde de kullanıldığını
anımsatan Esen, şunları kaydetti:
"İmmünoterapi,
vücudumuzun her türlü yabancı ajana karşı kendisini korumak üzere geliştirdiği
bir sistemdir. Tümör geliştiğinde de onu farklılık kabul ederek, baskılaması
gereken bir sistemdir. Ancak, tümörler genel olarak bu vazifeyle yükümle T hücrelerinin görevini yapmasını
engelleyici bazı mekanizmalar üretir. Böylece, T hücreleri tümörü fark edemez ve kanser gelişir.Çalışmaları devam
eden immünoonkoloji ile tümörün T
hücreleri bloke etmek için kullandığı enstrümanlar ortadan kaldırılıyor ve T hücreleri aktif olarak bildiği işi
yapıyor."
"Kemoterapi
ile birlikte uygulanabilirliği için çalışmalar başladı"
İmmünoonkoloji
yönteminin mesane kanseri tedavisinde de kullanılmaya başlandığı, klinik
uygulamaların İngiltere ve ABD'de yapıldığını anlatan Esen, sonuçların yurt
dışında çok sayıda bilim insanın katıldığı programda açıklandığını aktardı.
Esen, şöyle devam etti:
"Uygulama, standart tedavinin bittiği, yeni bir
tedavi planlamasının yapılamadığı, kemoterapiye yanıtsız kalan ve metastaz
gelişmiş hastalar üzerinde gerçekleştirildi. Klinik çalışmadan, çok başarılı
sonuçlar elde edildi. Tedavi sonrasında, uygulama yapılan hastalarda, yaşam
süresinin arttığı belirlendi. Hepsinden önemlisi, bu uygulama sonrasında
hastaların yaşam kalitesinde bir sorun yaşanmadığı tespit edildi. Çünkü,
kemoterapi döneminde hastanın böbrek ve karaciğerinde hasar gelişebilirken, immünoonkolojinin yan etki profili
olağanüstü olumlu. Organ hasarı gelişmiş bir hasta bile bu tedaviyi
kaldırabiliyor. Tedavinin kemoterapi öncesine ya da kemoterapi ile birlikte
uygulanabilirliği için çalışmalar başladı. İmmünoterapi,
gelecekte kemoterapinin yerini alabilecek bir güce sahip olabilir."
Her
yıl 430 bin kişiye mesane kanseri teşhisi konuyor
Mesane
kanseri dünyada görülme sıklığına göre oldukça yaygın kanser
türlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Her yıl 330 bin erkek ile 100 bin
kadına mesane kanseri teşhisi
konuyor.
Türkiye’deki tablo da dünya istatistikleriyle
paralellik gösteriyor. Hastalığın, genel kanser türleri arasında görülme
sıklığı, erkeklerde 4’üncü, kadınlarda ise 13’üncü sırada bulunuyor. Yılda
ortalama 10 bin kişiye mesane kanseri teşhisi konuyor, bunların 7 bin 800’ü
erkek, bin 300’ü kadın.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder