Karaciğer
kanseri, diğer kanserler arasında daha az görünen kanser
türleri arasında yer alır. Batı toplumlarında az görülen karaciğer tümörleri özellikle Güneydoğu Asya ve Güney Afrika’da
nispeten daha yaygındır. Karaciğer
kanserleri çoğunlukla hepatosit isimli
karaciğer hücrelerinde meydana gelen bozulma ile ortaya çıkar. Bundan dolayı da
karaciğer kanserlerinin yaklaşık yüzde 90’ına hepatosellüler kanser adı verilir.
Karaciğer
kanseri belirtileri…
Karaciğer
kanserlerinin belirtileri de diğer kanser türlerine
benzemektedir. Çoğunlukla karında
şişkinlik, karnın sağ üst kısmında sırta vuran ağrı, kilo kaybetme,
iştahsızlık, ateş, ciltte sararma, idrar renginde koyulaşma en önemli
belirtilerdir. Ancak bu belirtiler ayrı ayrı diğer pek çok rahatsızlıkta da
görülebileceğinden uzmanlar, bu belirtilerden biri veya bir kaçı bulunan
kişilerin doktora muayene olmasını tavsiye etmektedirler.
Karaciğer
kanserinde teşhis
Pek çok hastalıkta olduğu gibi öncelikle hastalığın
teşhisi için uzman bir doktora muayene olmak gerekiyor. Muayene ile karaciğer
ve dalakta büyüme olup olmadığı, su toplayıp toplamadığı belirlenir. Ayrıca,
ciltte ve gözlerde sararma olup olmadığı da muayene ile tespit edilir.
Yapılan kan testlerinde alfa fetoprotein olarak isimlendiren maddenin yüksek çıkması
karaciğer kanseri tanısını desteklemektedir. Karın bölgesinin ultrasonografisinin çekilmesi, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme ile karaciğerin
görüntülenmesi tanı konulmasına yardımcı olur. Kesin tanı ise biyopsi yapılarak
karaciğerden doku alınıp patolojik olarak incelenmesi ile konur. Karaciğerde
kanser teşhisinin kesin olarak konulmasının ardından ise hastalığın vücutta
başka organlara yayılıp yayılmadığı belirlenir. Uygulanacak tedavi yöntemine
karar vermek için hangi evrede olduğu da tespit edilir. Hastalığın hangi evrede
olduğu ise bilgisayarlı tomografi ve
manyetik rezonans görüntüleme
yardımı ile yapılabilir. Bazen genel anestezi ile laparoskopi adı verilen girişim de tercih edilebilir.
Karaciğer
kanserinin tedavisi
Karaciğer kanserleri cerrahi işlemle tedavi edilir. Diğer
organlara sıçramamış karaciğer kanserlerinde hastanın genel durumuna da
bakılarak, karaciğerin hastalıklı dokusu ameliyatla çıkarılır. Hepatektomi denilen bu operasyonda
karaciğerden alınacak miktarı tümörün büyüklüğü, sayısı ve bulunduğu yer
belirler. Karaciğer kendini yenileyen bir organdır ancak, yine de ameliyattan
sonra hastanın hayatını idame ettirebilecek bir miktarın da vücutta kalması
gerekir. Bazen karaciğerin tamamının çıkarılması da gerekebilir. Böyle bir
durumda ise karaciğer nakli gerekir.
Ameliyatla birlikte veya ameliyat uygulanmayan
hastalarda radyofrekans ablasyon denilen
ısıtma yöntemi veya kriyocerrahi
denilen dondurma yöntemi kullanılarak da tümörler yok edilir. Ancak bu
yöntemler cerrahi yöntemden daha az etkilidir.
Pek çok kanser türünde olduğu gibi kemoterapi adı verilen ilaç tedavisi de
karaciğer kanserlerinin tedavisinde uygulanan bir yöntemdir. Bu yöntemde belirlenen
ilaç veya ilaçlar belli aralıklarla hastaya verilmektedir. İlaçlar koldan damar
yolu ile tüm vücuda verilebileceği gibi ameliyat edilen hastalarda ameliyat
sırasında yerleştirilen bir kateter yardımıyla sadece karaciğere de
verilebilir. İlaç tedavisine bazen radyoterapi-ışın tedavisi- de
eklenebilir. Bu yöntemle karnın sağ üst bölgesine yüksek enerjili ışınlar
gönderilir.
Cerrahi işlemin ardından ilaç ve ışın tedavileri
alarak tedavi işlemi tamamlanan hastalar belli aralıklarla takip edilir. Karaciğer
ve diğer organlar ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans görüntüleme
yöntemleri yardımıyla görüntülenir ve hastalığın tekrarlayıp tekrarlamadığı
kontrol edilir. Hastalığın tekrar etmesi durumunda aynı tedavi yöntemleri
yeniden uygulanır.
Karaciğer
kanserlerinde risk faktörleri
Karaciğer kanserinin kesin sebebi bilinmemektedir
ancak Hepatit B ve Hepatit C virüsü ile sarılık hastalığı geçirip virüs
taşıyanların karaciğer kanserine karşı daha riskli grupta yer aldıkları
belirtilmektedir. Hepatit B ve Hepatit C virüsleri kan yoluyla ve cinsel yolla
insandan insana geçmektedir. Karaciğer kanseri ise bu tür virüs enfeksiyonları
görüldükten yıllarca sonra ortaya çıkabilir. Ancak bu virüsleri taşımayan
kimseler de karaciğer kanserine yakalanabilir. Siroz hastalarında da diğer bireylere göre görülme oranı daha
yüksektir. Mısır, yer fıstığı ve diğer tahıllarda bulunan aspergillus isimli mantarların ürettiği aflatoksin adı verilen zehirlerin de karaciğer kanserine yol
açabileceği belirtilmektedir. 60 yaşın üzerindeki erkeklerde ve ailesinde
karaciğer kanseri olanlarda da görünme oranı diğerlerine göre daha yüksektir.
Karaciğer
kanserinden korunma
Karaciğer kanserinden korunmanın en önemli yolu
hepatit virüslerine yakalanmaktan kaçınmaktır. Bu virüslerden aşı yaptırarak
korunmak mümkün. Besinler yolu ile alınan aflatoksin
maddesinden de uzak durmak da gerekir. Siroz ve devamında kansere sebep
olabileceğinden alkol tüketiminden de sakınılmalıdır.
Not:
Bu metin, karaciğer kanserleri ile ilgili genel bilgi amaçlıdır. Hastalık
şüphesi olanların uzman bir doktora muayene olması gerekir.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder