Pankreas, kan şekerinin dengede tutulması ve alınan
gıdaların sindiriminde önemli rol oynayan bir organdır. Karnın arka bölümünde
yer alan pankreasın önünde, mide, onikiparmak bağırsağı ve kalın bağırsak
bulunur. Adenokanser olarak da
bilinen pankreas kanseri organın her
bölgesinde gelişebilir ancak pankreasın baş bölgesinde daha sık görülür. Pankreas kanseri, erkeklerde, kadınlara
göre daha sık görülür ve en sık görülen 10 kanser arasında yer alır.
Pankreas
kanseri belirtileri
Pankreas kanserinin, pek çoğu diğer kanser
vakalarına benzer belirtileri vardır. Kilo kaybı, karın ve sırt ağrısı, iştah
kaybı, sarılık, halsizlik, yorgunluk, mide bulantısı ve kusma, sindirimde
zorluk, ishal ve dışkı renginde değişiklik, aniden ortaya çıkan şeker
hastalığı, psikolojik ve depresif bozukluklar pankreas kanserinin en önemli
belirtilerini oluşturur.
Rahatsızlığı bağlı olarak, hastada, şişkinlik,
hazımsızlık ve iştah kaybı oluşur ve bunun sonucunda kilo kaybı yaşanır. Pankreas
kanserinin en sık görülen belirtilerinden biri de sarılıktır. Önce göz
çevresinde görülür ve daha sonra da tende sararma olur. Sarılığın devamında
idrarda da koyulaşma olur. Sarılığa, karaciğerde yapılan bilirubinin kanser
sebebiyle safra yolunun tıkanması sonucu onikiparmak bağırsağına olan
atılımının engellenmesi sebep olur. Önce hafif bir karın ağrısı şeklinde
başlayan rahatsızlık daha sonra şiddetini artırır sırta vuran bir ağrı şeklini
alır. Bu ağrıya şişkinlik ve hazımsızlık eşlik eder.
Pankreas
kanserinde teşhis
Hastalığın, diğer pek çok rahatsızlıkta da
görülebilecek hafif şikayetler şeklinde belirti vermesi teşhisini de
zorlaştırabilir. Hastanın, hastalığın ilk evrelerinde doktora başvurması,
doktorun ise bu şüphe ile hareket ederek hastadan gerekli tetkikleri istemesi pankreas
kanserinin erken teşhisinde önemlidir.
Hastalığın teşhisine yönelik laboratuar tetkikleri,
ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MR)
yöntemleri uygulanır. Pankreas kanserine yakalanan bir hastanın idrarında bilirubin
pozitifliği ortaya çıkar. Yapılan laboravuar tetkiklerinde, hastada, serum
bilirubinleri, alkalen fosfataz, karaciğer transaminazları ile CEA, CA 19-9 ve
CA 125 gibi tümör belirtilerinin yükseldiği görülür.
Pankreas kanseri şüphesinde teşhis için ilk
başvurulacak yöntemlerin başında ultrason tekniği gelir. Ultrasonografi yöntemi
ile pankreasta sert ya da kistik bir kitle (tümör) varlığı, bu kitlenin boyutu,
çevre yapılarla olan ilişkisi ve damarlara olan yakınlığı hakkında bilgi elde
edilir.
Bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme
(halk arasında daha çok kısaltması olan MR ile bilir) hastalığın teşhisinde en
önemli yöntemlerin başında gelir. Bilgisayarlı BT ağız ve damar yolu ile
kontrast ilaç verilerek çekildiği zaman tümörler hakkında çok önemli bilgiler elde
edilir. Bu yöntem pankreas kanserine teşhisine ilişkin yüzde 90’ın üzerinde kanaat
oluşmasını sağlar. MR ise tümörün ayırıcı tanısının konmasında önemli bir
yöntemdir. Bu iki yöntem birlikte kullanılarak tümörün evrelerinin saptanması ve
hastalığın tedavisine ilişkin yöntemin belirlenmesini sağlar.
Pankreas
kanserinin tedavisi
Pankreas kanserinin tedavisinden önce tümörün hangi
evrede olduğu, komşu organlarla ilişkisi, özellikle yakın mesafedeki damarlarla
olan ilişkisi ve en önemlisi metastaz yani yakın veya uzak organlara sıçrayıp
sıçramadığının belirlenmesi gerekir. Bu tespitin yapılmasından sonra tümörün
cerrahi işlemle (ameliyat) alınması değerlendirilir. İleri seviyedeki tümörler
ameliyatla alınamaz, ancak hastanın hayat konforunu düzeltmeye yönelik
tedaviler uygulanır. Kemoterapi bunlardan biridir. Sarılığın giderilmesi,
ağrıların azaltılması, beslenme desteği ile hastanın yaşam konforunun düzeltilmesi
amaçlanır. Endoskopi yöntemi ile safra yoluna geçişi sağlayan stent konulabilir
yine karaciğer içi safra yollarına konulacak kateter ile safranın dışarı
akıtılması sağlanabilir. Tümörlerin tıkadığı onikiparmak bağırsağının yine
endoskopi yöntemi ile konulacak stent yardımı ile açılması yöntemlerden
biridir.
Pankreas
kanserinde risk faktörleri
Diğer kanser türlerinde olduğu gibi pankreas
kanserinin de kesin sebebi ortaya çıkarılamamıştır ancak sigara içenler ve kilo
problemi olan kişilerde daha sık görüldüğü saptanmıştır. Erişkin tip şeker
hastalığının pankreas kanserine sebep olduğu yönünde iddialar olsa da
kanıtlanmamıştır ve tartışmalıdır. Soya çekime bağlı olarak da pankreas
kanserinin gelişebildiği ancak bunun düşük ihtimal olduğu belirtilmektedir.
Erkeklerde kadınlara göre daha sık görülen pankreas kanserinde risk yaş
ilerledikçe daha da artmaktadır. Pankreas kanserine yakalanma ortalama yaşı
erkeklerde 63, kadınlarda 67’dir.
Pankreas
kanserinde hayatta kalma
Hastalığın erken teşhisi ve tedavisi durumunda
sağkalım şansı yüzde 50’nin altındadır. Geride kanser hücresi bırakılan
ameliyatlardan sonra ve diğer organlara yayılım durumunda bu oran daha da
düşmektedir.
Pankreas kanserinde korunmak için sigara başta olmak
üzere tütün mamullerinden uzak durulması, sağlıklı beslenme, eğer fazla kilolar
varsa bunlardan kurtulma ve egzersiz yapılması önerilmektedir.
NOT: Bu metin pankreas kanserine ilişkin genel bilgiler içerir. Kesin tanı için mutlaka uzman bir hekime danışmak gerekir.
NOT: Bu metin pankreas kanserine ilişkin genel bilgiler içerir. Kesin tanı için mutlaka uzman bir hekime danışmak gerekir.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder